Size Millet nedir diye sorulduğunda, vereceğiniz cevabın; Aynı ırktan olmasalar da, bir arada aynı toprak parçası üzerinde yaşayan, aralarında tarih, dil, din (aralarında çeşitli inanç grupları olsa da) amaç, gelenek ve görenek, duygu birliği, Milli marşları, bağımsızlık sembolü Bayrakları (sonsuza dek dalgalanması için nice canların feda oldugu Ay yıldızlı bayrağımız) olan insanların oluşturduğu topluktur ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" olduğunu duyar gibiyim.
Böyle bir girişe gerek duyma sebebim, sizlerin de bu konudan son derece muzdarip! olduğunuzu düşündüğüm, Ana dilimiz (anamızdan, yakın çevremizden, yaşadığımız toplum içinden öğrendiğimiz, her konuda kendimizi ifade etmek, rüyalarımızda bile) konuştuğumuz güzel Türkçemizin TV programları, internet ortamı, radyo programı, siyaset, yazılı basın ve günlük hayatta, itina göstermeden kullanılması!
Hepimizin her an, itina ile güzel Türkçemize sahip çıkmamızın gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Zira ana dil konuşulduğu ülkenin bağımsızlık sembolü, tersi ise sömürge ülkesidir. Bunun böyle olduğunun en can alıcı örneği, günümüz dünyasında Afrika ülkeleridir.
Emperyalist ülkeler, içinde bulunduğumuz yüzyıla uygun, ülkelerin doğal zenginliklerini, ülkenin Dünya üzerinde bulundugu jeopolitik (Bir toplum bilimi olarak coğrafya, nüfus, ekonomi vb.nin bir devletin politikası üzerinde bulunan etkisi. Bir devletin bir bölgede uyguladığı politika ile o yerin coğrafyası arasında bulunan ilişki. TDK) durumundan fayda sağlamak için, sıcak savaş yerine, Milletin Ana dili, inanci, milli bütünlügünü, içerideki yerli işbirlikçilerini devreye sokarak, tahribat etme, parçalama, bölme yoluna gitmekteler.
Unutmayalım, Türkçemizin bize ait olması, bağımsızlığımızın, özgürlügümüzün, kültürel bütünlügümüzün, Millet olmamızın temel taşlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde konuştuğumuz, Milli birliğimizin daim olmasını sağlayacak kültürel mirasımızı aktaracağımız dilimizdir.
Milli dili koruma konusunda Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`ün aktaracağım veciz sözlerinin, dil konusundaki düşünce dünyamiza yön verecegi kanaatindeyim. (Ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. / Türk" demek "dil" demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. M.K.ATATÜRK )
Dil konusunun ne kadar önemli olduğunu, Türkçemizi doğru kullanmadığımızı zaman içinde dilimize giren yabancı kelimelerle, geçmiş hafızamızın dumura uğrayıp, gelecek nesillere geçmişi aktarmakta acizleşeceğimizi, Milletimizin ebedi varlığını sürdürmesinin kolay olmayacağını aklımızın bir köşesine kalın harflerle yazmalıyız.
Kelli felli, ünvan sahibi, her meslekten, ve siyasetcilerden, TV programları yapanlardan üzülerek müşahede ettiğim yabancı kelime kullanma özentisi (kendilerini bilgili göstermek için yaptıklarını düşünmek istemesem de!!!) vesilesiyle güzel Türkçemizdeki karşıtları yerine kullandığımız kelimelerden bir kaç örnek bizleri konuya daha dikkatli yaklaşacaktir.
Anons: Duyuru / Detay: Ayrıntı / Departman: Bölüm / Enteresan: İlginc /İllegal: Yasadışı/ Kriter: Kıstas / Legal: Yasal / Jenerasyon: Kuşak / Format: Biçim / Full Time: Tam Zaman Hit: Beğenilen, Üstün tutulan. Vs gibi örnekleri çoğaltabiliriz.
Her nerede konuşuyor ya da yazıyorsanız, Türkçeyi en doğru biçimde konuşup, yazma uğraşı içerisinde olup genç nesillere örnek olalım. Zira 40 yaşı üzeri nesillerin 1930 sonrası 1960'lara kadar basılan kitapları, gazeteleri okudukları zaman anlamakta zorluk çektikleri gibi gelecek nesiller de, zamanımızda basılan gazete ve kitaplari okurken zorluk çekmesinler
(Dahiliye Vekâletinden selâhiyetli bir zat, Belediye Meclisinin mevzuunda bize herhangi bir is`ar veya müracaat yoktur“ dedi. Demokrat İZMIR 7 Kasım 1954)
Dil yaşayan bir nesnedir toplum olarak ana dilimiz konusunda cok hassas ve dikkatli olmalıyız. Zira, Türk Milletinin kültüre dayalı medeniyetini gösterdigi gibi. Sadece ana dilinden aldığı güçle, edinilen bilgiler yolunda ilerleyen Türk milleti, sağlam gerçek kültürünün koruyucusu olur”
Ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. 2 Eylül 1930 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK