Hepimiz çeşitli zamanlarda, kadınlarla ilgili haberleri yazılı ve görsel basında, duymuş, görmüş okumuşuzdur.
Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda her seferinde de yeni tavsiyelerde bulunulmaktadır. Peki bu öneriler sonunda kadın ile ilgili konularda sorun ortadan kalkmış mıdır? Tabii ki hayır, her dönemde var olan konular zaman ve mekâna göre değişiklik gösterip devam etmekte ta ki bizlerin bu sosyal konular üzerinde başkaları tarafından uygun görülen çözüm tavsiyeleri ile sorunların düzelmeyeceğini, toplum olarak idrak ederek, kültürümüze uygun çareler üretmeye başlayana kadar.
Yıl 365 gün ve bizler sadece bir günü “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” olarak kutluyoruz (Kadınlar Günü adı altında kutlamanın ilki 19 Mart 1911 senesinde Almanya ve İsviçre’de yapılmış ve ***İsviçre’de kadın seçme ve seçilme hakkını 7 Şubat 1971’de almıştır***) Moskova'da 1921’de düzenlenen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda alınan kararla kabul edilen gün, ülkemizde de ilk olarak 8 Mart 1921 tarihinde kutlanmıştır.
Acaba bugünün dünya üzerinde kutlanması, dünya ve ülkemizde yaşayan bir gün hatırlanan (364 gün unutulan) kadınlara neler kazandırdı diye düşündüğümüzde; kutlanan diğer özel günler gibi!!! aslında sadece havanda su dövmenin dışında hiçbir faydası olmadığını müşahede ederiz.
Dünya üzerindeki yaşayan insanları, Kadın Erkek diye ayırarak temel hak ve özgürlükleri bir cinsin insafına bırakmak ve karşı cinse haklarını bahşetmesini beklemek en hafif tabirle saflıktır.
Her duyduğumda ya da okuduğumda kasıklarım ağarıncaya kadar güldüğüm açıklamalar, kelli felli adamların!!! büyük bir *lütuf* sunuyorlarmış gibi; biz pozitif ayrımcılık yapıyor ve partimizde kadınlara şu kadar kontenjan ayırıyoruz lafları.
Hele televizyon; toplumumuzun değerlerine taban tabana zıt diziler ve firmaların mallarını en yüksek kârla satmak için yaptıkları reklamlarda, kadını ve kadın vücudunu kusursuz bir meta gibi sunarak buna inanan genç kızların ve kadınların yaşantılarında memnuniyetsizlik yaratmaları
Peki kadınların karşılaştıkları zorluklardan sadece erkekler mi sorumludur, kadınların hiç mi hatası yok diye sorulabilir; tabi ki tam olarak erkekleri suçlamak haksızlık olur! Nasıl mı derseniz; çevremizde sıkça şahit olduğunuz örneklerden birkaçını aktarayım; Evli bir erkek karısını aldatıyorsa bunu tek başına değil, başka bir kadınla birlikte yapıyor. Giydiği etekten, makyajından, örttüğü örtüden dolayı hemcinslerini aşağılayan onları yaftalayan ve ikna etmek için uğraşan da başka bir kadın. Bu örnekleri çoğaltabiliriz inanıyorum ki sizler de çevrenizde bu tür olayları gözlemliyor ve düzeltmek için gereken tepkiyi koyuyorsunuzdur.
Her kim ben feministim diye ortaya çıkıyorsa bilsin ki kadınlara kötülük yapıyor, zira kadınların insan olarak hayatlarını özgürce eşit şartlarda yaşamak için birilerinin, hele de erkeklerin lütuflarına ihtiyaçları yok; zira dünyaya gelirken hangi senede, nerede, kimden, hangi ırktan, hangi anne babadan, hangi cinsten doğmak istersin diye sorulmuyor!
Öyleyse dünyaya erkek veya kadın olarak gelmek, birilerinin birilerinden üstün olup tahakküm kurması ayrıcalığı vermiyor!
İliklerimize kadar işlemesi gereken hayat düsturu; toplumdaki ilişkilerin sağlıklı olmasının temel taşı, iş ve aile ilişkilerinde kadının gösterdiği bilgeliğe, sabır, dirayet ve çabaya bağlıdır, zira toplumdaki insanların yetişmesindeki ilk öğretmenler Kadınlardır:
Orta Asya’dan kalkıp Anadolu’yu yurt edinen ecdadımız, kadına her dönemde insan olarak son derece saygılı davranarak her türlü zorluğa onların desteğini alarak göğüs germişlerdir; devlet yönetiminde Kağan’ın kararının uygulanması için, Hatun`un bu karara katılması gerekiyordu, Hatun bu karara katılmadıkça geçerli sayılmıyordu.
Yine tarih kaynaklarında Türklerin önem verdikleri haklara, (kadının önemine binaen) “ana hakkı” dedikleri ve bunu da “Tanrı Hakkı” ile eşit tuttuklarını göstermektedir.
Ez cümle, bizler bize ait olan değerlerimize ne kadar çabuk dönersek; Kadın hakları dediğimizin temel insan hakları olduğunun farkına vararak içinde yaşadığımız toplumu kısa sürede huzur ve güven içinde görme imkânına sahip olacağımızı aklımızdan çıkarmadan günümüzü en verimli şekilde yaşamalıyız.
Erkeklere kısa bir not: Kadınlar analarımız, kızlarımız, bacılarımız ve karılarımızdır.