Üzerinde yaşadığımız Dünyadaki canlıların en akıllısı kabul edilen İnsan, yaşamının sona ermesiyle, yerini yeni gelenlere bırakıyor. Binlerce yıldır devam eden bu döngü içerisinde bazı özel insanlar yaşadıkları süre zarfında, sadece yaşadıkları toprak parçasının sınırlarını tanzim etmekle kalmayıp, bu topraklar üzerindeki insanlara ve gelecek nesillere yol gösterme, Dünya üzerindeki diğer insanlara da örnek olma becerisini gösteriyorlar.
Bu üstün vasıflı insanlar, sayılı günlerin sonunda Dünya üzerinden ayrıldıklarında, geride bıraktıkları eserleriyle, içinde yaşadıkları toplum ve yeni gelen nesillerce, saygıyla minnetle anılırken, bedenen toplum içinde yer almasa da her daim toplum hafızasının en nadide yerinde, *millet var oldukça* yaşarlar. Türkçemizde bu konu ile ilgili söylenmiş “At ölür meydan kalır, Yiğit ölür namı kalır” sözü, en çarpıcı sözlerden biridir.
83 sene önce bedenen aramızdan ayrılan, Türkiye Cumhuriyeti kurmak için, içinden çıktığı, her zaman desteğini aldığı, Türk halkından (dahili bedhah olsa da) başkasına güvenmeyen
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, bugün, Millet olma, bağımsız olma şuurunu aşıladığı, 84 milyona yaklaşan nüfusuyla Türkiye’de saygıyla minnetle anılırken, sağlam temeller üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti`nin dahili ve harici bedhahlarına, yıpranmaz fikirleriyle korku salmaya devam ediyor.
Türk milleti olarak duygusal ve kadirşinas insanlarız ve maalesef bunu bilen bazı art niyetli kişiler ve bunların birleşerek meydana getirdikleri topluluklar, dış bedhahlarla omuz omuza (Türk milletini utanmadan sıkılmadan çeşitli yöntemlerle jurnalliyerek) Türk Milletinin değer yargılarını, dış bedhahların ve kendi çıkarları için kullanmakta hiç bir beis görmedikleri gibi, kendilerini değer yargılarımızın koruyucusu gibi göstererek bizleri avuçlarının içine almaya çalıştılar, çalışıyorlar, çalışacaklar!
T.C var oldukça, nesillerce saygıyla minnetle anılacak olan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü sadece her 10 Kasım günü Anıtkabir’de ziyaret etmekle, tek sıra halinde Mozole önünden geçerek (Gerçek mezar Mozolenin altında, sekiz köşeli mezar odasında bulunuyor) ona ve onun şahsında Cumhuriyeti kuran silah arkadaşlarına saygımızı, minnetimizi, vefamızı (Vefa sadece İstanbul’da bir semt adı değildir!) göstermiş, görevimizi yapmış olmuyoruz!
ANITKABİR, sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahi gibi görülmemeli, zira Rasattepe’ye inşa edilen ANITKABİR Türkiye Cumhuriyeti’nin Anadolu’ya vurulmuş ebedi mühürüdür!.
Bazı zevatlar, her 10 Kasım’da olduğu gibi bu sene de Türkiye`nin genelinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü (zahirden) anıyormuş gibi görünerek meydanları dolduracak ve hamasi söylemler içerisinde ne kadar sevdiklerini, özlediklerini, birlik ve beraberliği pekiştirmek için çalışmalar yaptıklarını (Burası Kürdistan diyene, Şehidin Kız kardeşine sinkafli söz söyleyene ses çıkarmayan, jurnalliyen) fikirlerinin takipçisi olduklarını söyleyecekler.!!!
Siz siz olun bunlara inanmayın, zira Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK böyle olacağını önceden görmüş, kendi yaşadığı zamandan daha ileri gidilmesi gerektiğini aşağıda aktaracağım ifadelerde bulunmuştur.
** Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
**Bir millet, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez
** Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir.
** Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
** Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.
**Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mâmur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.
(10.Yıl Nutku) Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.
Her gün isminin ve hatıralarının arkasına saklanıp, kendi ülkesinin insanini küçük görüp ülke insanın yaptığı işleri küçümseyen, hasbelkader bir yerlerde olanların söylediklerine kulaklarınızı tıkayın, üzülerek belirtmek zorundayım ki; ben dünyanın başka bir ülkesinde bizdeki kadar, kendi insanına, kültürüne, geçmişine, inancına düşman olan, milli parasına değer vermeyen bir başka Millet olduğunu düşünmüyorum!!!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlayarak, millet olarak muasır medeniyetlerin üzerine çıkacağımız, hoşgörülü insanların çoğunlukta oldugu, vatan sevmenin “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” cümlesindeki gibi kabul edeceğimiz günlerin özlemi ile, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşundan bugüne ülkemize hizmet edenleri, şehitlerimizi, gazilerimizi, Rahmet, Minnet, Hürmetle anıyorum.