Bugüne kadar bazı olaylara dikkat çekmek, bir kesim tarafından uzun süreli konuşulmasına vesile olması için (insanları son derece rahatsız eden ) söylenen iki kelimenin ** İhanet – Yalan** TDK sözlüğündeki karşılığı: İhanet: ** 1. Hıyanet, hainlik. 2. Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik. 3. Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme.**
Yalan: **Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz** diye açıklanır.
İhanetin sadece evlilik, iş ortaklığı, insan ilişkileri ile sınırlı olmadığını anlamak için derin düşünmeye araştırmaya gerek olmadığı kanısındayım.
Uzun bir süredir insanların hayatlarını olumsuz yönde etkileyen (olayın ortaya çıkmasına sebep olan virüsün bir kahve fincanını doldurmayacak kadar yoğunlukta olmasına rağmen), alınan tedbirler sayesinde etkisini yitirmeye başlamış olmasının rehaveti ile tabiata ihanet etmeye devam ettiğimiz sürece (etrafımızda konu ile ilgili bir çok misal olmasına rağmen), belirli bir zaman dilimi ile sınırlı hayatımızdaki günlerin güllük gülistanlık olmayacağının geç olmadan farkına varmalıyız!!!
Gelin; bu günlerde güncel olması vesilesiyle herkes tarafından ilgiyle takip edilen konuyu inceleyerek, ülkemize, insanlığa, tabiata karşı nasıl bir ihanet içinde olduğumuzu anlamaya çalışalım!!!
Dünya üzerinde hiçbir ülkeye nasip olmayan tabi kanallarla iki denizi birbirine bağlayan, sınırlarımız içinde bize ait olan Marmara Denizi ihanetimizi, içinde barındırdığı balık çeşitliğinin azaltarak suyunu kirlettiğimizi ** derinlerdeki pisliğini ** yüzümüze çarparak anlattı!!!
Marmara denizini çevreleyen bölgede yaşayan insanların, iş yeri sahiplerinin, fabrikaların (atıklarını arıtmadan denize vermeleri ), Belediye yönetiçılerinin ihanetlerini görmezden (** ihanet eden insanın ruhunun hiyanetin, yarattığı ezikliğin sebebiyle asabileşir ve asabileşen insanın kendine sorduğu sorulara cevap araması , sorular karşısında bulduğu cevaplar karşısındaki acizliğini görmesi**) gelmemeleri ve konuyu sulandırmak için gerçek dışı (Yalan) beyanda bulunmaları konunun üzerine ciddiyetle gitmelerini engellese de sağ duyu sorumluluk sahibi insanların (bizlerinde bu zümre içinde olması çabasıyla) çalışmaları sayesinde, ülkeye, insanlığa, tabiata karşı yapılan ihanetin bedelinin ağır olmayacağı umudunu yitirmeyelim…
Dünya üzerinde insan hayatını olumsuz etkileyen olayların uzantısının ülkemizde hissedilmesi, ülke insanının alışılmışın dışında günlük yaşantı sürmelerine sebep olması, normal yaşantıya dönme çabalarındaki aksayan yönlerin ortaya çıkması (İnsanların konunun ciddiyetini önemsememeleri, * toplu halde kutlama yapmaları, kumar oynamaları* teknik noksanlıklar ) bazı siyasiler tarafından kısa süreli çıkar uğruna doğru olmayan gerçeğe uymayan beyanlarla panik yaratılmaya çalışılmış olsa da, aklı selim vatandaşların itidalli davranmaları sayesinde, toplum içinde derin izler bırakacak olaylara sebebiyet vermeden aşılmış, normal yaşantıya dönüşün başlamış olması sevindiricidir.
İnsanların çıkar merkezli ihanetlerini hayata geçirebilme uğruna diğer insanları (Göbel felsefesi) kullanmak için kolaylıkla sarf ettikleri gerçek dışı beyanlardır. Bu yola başvuran insanların başarısızlıktan doğan kişilik sorunları, inandırıcılıklarını yitirmiş olduklarını bilmeliyiz.
Hayatımızdaki her ilişkide kaçınmamız gereken, inanç sahibi olsun olmasın her insan için geçerli kişiliğin temel taşı olan Yalan söylememek olmalı zira, yalan her türlü kötülüğün aslıdır, Yalan korkaklık ve bilgisizlikten doğar. Korkaklık ruhu alçaltır; korktuğu için yalan söyleyen kişi artık değer verilen ruhsal yücelikten uzak kalmıştır.
Ülkemiz insanı gelecek günlerinde ihanet ve yalanın olmamasını istiyorsa, bu konularla ilgili yapacağı çalışmalardaki samimiyetine bağlı olduğunu aklından çıkarmamalı.