Roma’da 20-23 Ocak 2011 günlerinde 6.Uluslararası Bilim Festivali’nde toplanan bilimciler “dünyanın kaçınılmaz sonunu” tartıştılar. Çeşitli ülkelerden felsefeciler ve bilim insanlarının katıldığı festivalde Harvard ve Princeton üniversitelerinde ilk kez fizik kürsüsü başkanlığına getirilen kadın bilimci Lisa Randall da bir bildiri sundu.
Önce gözlerimizi kapatalım. Bazı kozmolojik bilgileri hatırlayalım.. Bizim evrenimiz 15 milyar yıl önce Büyük Patlama (Bing Bang) denilen bir astro-fizik olayı sonucu ortaya çıkmıştır. O andan itibaren hiç duraksamadan şişerek büyümektedir..
Bizim sevgili ve dertli dünyamız (gezegenimiz), Güneş isimli bir yıldızın sistemine bağlı olarak kendi çevresinde ve Güneş’in çevresinde dönüyor.. Aynı sistemde, Merkür, Venüs, Mars, Jupiter, Saturn, Uranus ve Neptün gibi gezegenler de var, onlar da kendilerinin ve güneşin çevresinde dönüyorlar. Her şey bu sistemde birbirine manyetik güçlerle bağlıdır, kopma olamaz, bu böyle devam edecek..
Bu sistem, Samanyolu Galaksisi isimli bir büyük başka sistemin bir üyesidir. Gökada şeklinde de isimlendirebileceğimiz Samanyolu Galaksisi’nde, bizim Güneş’imiz gibi, tam 150 - 250 milyar yıldız daha bulunmaktadır, siz düşünün büyüklüğünü..
Hadi düşünelim biraz daha, bizim galaksimizin çapı 105.700 ışık yılı uzunluğundadır. Işık, 1 saniyede 300.000 kilometre hızla gider, bir yılda gittiği yola 1 ışık yılı denir ki, tam tamına 9.460.800.000.000 km.dir.
Peki, bizim tüm evrenimizde kaç galaksi vardır?
Rakam aşağı yukarı belli..
Gezegenimizin en devasa uzay dürbünü Hubble Teleskopu’nun son sayımına göre, yaklaşık “2 trilyon galaksi” evrenimizi süslemekte.. (Kaynak: Kozan Demircan, Bilim Teknoloji, 15.10.2016). Hubble, önceki sayımına göre 10 kat daha fazla galaksiyi bu sayımında tespit edebilmiştir.
Müthiş bir rakam..
Müthiş bir gerçek..
Şimdi gelelim daha korkunç rakamlara..
Gözlemleyebildiğimiz evrenimizin çapı, 94 milyar ışık yılı uzunluğundadır. (Yani 94 milyar X 9.460.800.000.000 km.dir)
Evrenin tamamı, bizim gözlemleyebildiğimiz evrende daha büyük de olabilir. Alan Gath Teorisi, bu konuda şu anda 150 milyar ışık yılı tahmininde bulunuyor, dahası müthiş bir hızla bu çap büyümektedir, genişlemektedir..
Astro-fiziğe birkaç cümle ile biraz daha bulaşalım.. Gözlemlenen en büyük galaksilerden biri, komşumuz olan Andromeda Galaksisi’dir, 2.3 milyon ışık yılı uzağımızdadır, 1 trilyon yıldız barındırır, çapı ise 130.000 ışık yılı kadardır.
En ürpertici bilgi şudur, Evren Kuramı’na göre, evrendeki her galaksi birbirinden hızla uzaklaşırken, komşu Andromeda tam tersine inanılmaz bir hızla bizim hayatımızın teminatı olan Samanyolu Galaksisi’nin üzerine doğru, bir koç başı gibi koşa koşa gelmektedir.. Yaklaşık 3-4 milyar yıl sonra iki galaksinin, kafa kafaya gelerek, birbirinin içine geçerek, infilak (!) edeceği varsayılmaktadır..
Ya da iyimser bir tahmine göre, sonsuz büyüklükteki galaksiler çarpışırken (yani birbirini içinden geçerken), hiçbir patlama olmayacak, gezegenler ve güneşler birbirine karşılıklı olarak çok uzaklardan teğet geçerek geçip gideceklerdir (çünkü galaksi boyutları o kadar büyüktür ki, bir galaksi okyanus büyüklüğünde ise, içindeki katı uzay cisimleri sahildeki kum taneleri kadar küçüktür)..
İyi ama galaksilerin merkezindeki yine inanılmaz büyüklükteki “karadelikler” birbiri ile karşılaşınca ne olacaktır?. İşte o zaman, güçlü karadelik, ötekini yutacaktır, içinde eritecektir. Bu da, yutulan karadeliğe sahip galaksinin kendi içine yamularak bükülmesine ve teker teker karşıt galaksi tarafından yutulmasına yol açacaktır!
Aman Tanrım.. Kadere bak!..