Gürsel Baran…
Ankara Ticaret Odası Başkanı…
Söyleşiyi yapan sabah sabah soruyor:
‘Bakıyorum, yüzünüz gülüyor? Maşallah!’ diyor…
Söylediği şu:
‘O kadar kötü değil!’
Yani piyasa iyi…
Ama az sonra ‘ama’ diye bir bağlaç kullanarak 67 işkolu ile ilgili şikâyetleri sıralamaya başlıyor:
Neredeyse 67’nin yarısını sayıyor…
Bu arada sözü Reis’e getiriyor ve ‘Araç değil vites değiştirdiğini’ belirterek, üç saate yakın yaptıkları önceki toplantıda kendilerine moral taşıdığını belirtiyor.
Ama sonunda yine bir konuyu gündeme getiriyor:
‘Acaba bize kira desteği sağlanabilir mi?’
‘Bize!’ dediği ise tüccar!
Ama bu arada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının yaptığı yardım ve desteklerden söz ediliyor:
Örneğin bir toptancı ‘Ben yandım! Depom et dolu kime satacağım, battım’ derken Ankara’nın CHP’li belediye başkanı Mansur Yavaş gerçek moral ve desteği açıklıyor:
‘Sen merak etme, senin tüm etini biz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak alır ve günde üç öğün olarak ihtiyaç sahiplerine dağıttığımız yemeğe katar, onlara yediririz!’ der…
İşte destek böyle olur…
Gidişi ve açıklamaları ‘olumlu’ bulduklarını açıklayan Gürsel Baran devlete mutlaka vergilerimizi ödememizi de şöyle öneriyor:
‘Cebimizde para yok ama kredi kartı var… Borçlarımızı böyle öderiz…’
Vallahi bravo kendisine, hiç kimse bunu düşünemezdi…
Tabii bu görüş yalnız kendisinin değil, devletle işi olan, bağı olan her yetkilinin görüşü var..
‘Arkamızda güçlü bir devlet desteği var! Hükümetimiz yanımızda… Hiçbir ülkede böyle bir şey göremezsiniz…’ diyerek moral aşılaması da Aralık ayına girdiğimiz bu günde daha güzel söylenti bulamayız…
Sağ olsun…
Bence önümüzdeki seçimlerde böyle güzellikleri bize sunan bu para babaları da en azından milletvekili olmalılar…
Ama Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu, pandeminin de deprem gibi bir afet olduğunu belirtiyor…
Sosyoloji Derneği Başkanı Dr. Sibel Kalaycıoğlu temsili olarak seçtikleri 41 hane ile yaptıkları görüşmede ailelerin çok büyük gelir kayıpları olduğunu ve iş kayıpları yaşadıklarını anlattı.
Akrabalarından borç alanlar mı, bankadan kredi çekenler mi, yoksa kiralarını ödeyemeyenler mi?
Ne ararsanız var…
Yani bir noktada pandemide de ikiye ayrılmış gibi görülüyoruz…
Kalabalık aileleri de belirten Prof. Kalaycıoğlu, ‘ev toplantıları’ için bir noktada haksızlık yaptığımızı anlatıyor.
Ve sıkı durun en çok şikayet edilen yerler neresi?
Muhtarlıklar ve belediyeler…
Ancak bu anket İstanbul’da yapıldı…
Belediyelerin çoğunluğu da AKP’li Reis’in söylediği gibi…
Sonuç:
İnsanlar duruma alışmış, bıtkın ve yorgunlar…
Sonuç:
Korku ve bulaş çok fazla…
Herkesi farklı şekilde etkiliyor…
Herke kendine göre yorumluyor…
Ve bilimsel ankete göre; insanlarımızın yüzde 50’si işini kaybetti…
Diğer yüzde 50 kesim ise büyük gelir kaybına uğramış durumda…
İnsanların düşüncesi şu:
‘Ne olursa olsun…’
Ve de kötü sonuç;
İnsanlarımız bu tür yaşamaya alıştılar…
Farklı farklı söylemler var;
Aşı konusunda olduğu gibi…
Komplo teorisi de var…
İnananlar ya da inanmayanlar gibi…
Güvensizlik insanların içinde önemli bir yer tutuyor…
Rakamlarla inananlar ise eğitimlilerin bir kısmı…
Beklentiler ise genelde genel yönetim…
Yani Hükümet ne yapacak, ne verecek?
Ama tüccar kesimi bu konuda açık ve net:
‘Kredi kartımızla devlete ödemelerimizi yapalım, onlar da bunu bizlere harcasınlar… Devletin de gelire ihtiyacı var…’
Tabii ki bu kesim de, o beş kişilik grubu kastetmiyor…
Bizi düşünüyor olmalılar!
İstanbul’un CHP’li belediyesi Kadıköy’de oturanlarla AKP’li Bağcılarda bir evde tıkış tıkış oturanlar arasındaki ortak tek nokta şu:
Korku…
Artık daha fazla yorumu da, kendinize ve çevrenizdekilere bakarak yapınız…
Belediyeler ile Hükümetten ne bekliyorsunuz?
Ne umdunuz, ne buldunuz?
Yıllar önce spor muhabiri iken Spor Yazarı Lebib Timor ve Hüseyin Yangır ile ilk devre sonucunda teknik direktör ve taraftarlarla yaptığımız ‘Ne umdular, ne buldular?’ anketinde ilginç sonuçlara ulaşıyorduk…