Sosyal Demokrat’ bir yapıya sahip İzmirliler, Menemen’deki Başkanvekili seçimleri sonunda Ankara’ya seslendiler:
‘Üzerimizden elinizi çekiniz!’
Siyasi Partiler Yasası yıllardır konuşuluyor…
Ama nedense gerçek anlamda gündeme gelip günün şartlarına göre yasalaşmıyor
Hani hep ‘Anayasa’ falan diyoruz ya da tartışıp siyaset malzemesi yapıyoruz ya hepsi hikaye…
Başlangıç ‘Siyasi Partiler Yasası’ ile olmalıdır.
Artık; profesyonel siyasetçiler, menfaatçiler, vurguncular, fırsatçılar, bu sayede en yüksek mertebelere sıçrayanlara ‘dur’ denilmelidir.
İstanbul’da bilimsel bir çalışma yapıldı…
Seçilen haneler ele alındı ve sonuç ne çıktı?
Vatandaş belediyelerden şikâyetçi, memnun değil…
Sakın aklınıza CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gelmesin…
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ‘İstanbul’un neredeyse tüm belediyeleri bizden’ diyor ya, onlardan…
*- CHP’yi savunuyor ama bir çiçek bile esirgeniyor
CHP’li olmadığı, ‘Ben solcuyum!’ diyen şu anda televizyonlarda en fazla reyting alanlardan biri olan Gazeteci İsmail Saymaz dün gece bir ‘İzmir gerçeğini’, İzmirli Elfin Tataroğlu’nun biraz da dudak bükmesine rağmen açıkladı.
Yandaşların ağızlarına sakız olan gerçekleri…
Bir belediye başkanı seçildikten sonra oğlunu önemli bir göreve getirmiş, tepkiler üzerine yanlıştan dönülmüştü…
Bir başkası, boş olan bir müdürlüğü kendini atamış, duyulunca da, ‘Para almadım’ diyerek geri adım atmıştı…
Birinin eşi de, belediyenin tüm iplerini eline almış, bir de kendine bir sıfat yakıştırarak kartvizit bastırmıştı…
Olacak iş mi?
Yakında patlar!
Bir yeni de mafya vari bir şiddet olayı nedeniyle mahkemelik oldu…l
Herhalde dokümanlar toplanıyor…
Bir başkası İzmir dışından ve milliyetçi partiler tarafından suçlananları kent dışından getirterek önemli noktalarda görev vermiş, ya da veriyor…
Bunlar söylenenler…
Hem de yalnız muhalifler tarafından değil, CHP için sahada koşuşturanlar tarafından da…
Yani şikayetler ayyuka çıktı…
Önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bazı sözleri aklımda…
Genel politika ile ilgili sorulara, ‘O Ankara’nın ve Genel Merkezlerin işi! Bizim işimiz kentimizin sorunları!’ diye yanıt vermiyordu..
Bence bir hata yaptı ve başkanlığa veda etti…
O da ‘CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve yönetimi tenkit etmesi!’
Bu uzun paragrafta asıl şunu belirtecektim;
Gazeteci Gürkan Hacır, İsmail Saymaz’a bir ara sordu;
‘Sen CHP’nin etkinliklerine hiç ismen davet aldın mı?’
‘Hayır! Belki senede bir defa!’ dedi…
Yahu;
CHP’li parti yönetici, milletvekilleri ya da önemli isimlerin katıldıkları açık oturumlarda AKP ve AKP ya da başka partililerin verdikleri yalan yanlış ya da hatalı bilgilere anında çıkış yaparak, ‘Öyle değil, böyle!’ diyerek rakamlarla yanıt veren bir İsmail Saymaz ya da onun gibi ‘cesur kalemlere’ bırakın daveti bir çiçek gönderilerek ‘teşekkür’ bile edilmez mi?
Tabii bu örnek CHP’den…
AKP’den de, diğer partilerden de verebilirim…
Ama diyeceksiniz AKP’de kim kaldı?
Eski kurucu ekiplerden ve isimlerden söz ediyorum…
Neyse konuyu fazla dağıtmadan devam edelim:
*- Değişen bir şey yok
Adnan Menderes çok yıllar önce ne demişti:
‘…. Bile aday göstersem seçilir!’
İzmir’de de böyle…
Kim CHP’den Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilirse seçilir…
Böyle idi…
Böyle gidecek…
Bir oy da olsa mutlaka ve mutlaka CHP’nin adayı alır…
Menemen’de ise bir oyla değil dün ‘kura’ ile seçildi Başkan Vekili…
‘Şans eseri!’ de diyebiliriz…
Kur’a AKP’nin ‘Başkan’ adayına çıkabilirdi…
Kimse sonuçtan memnun değil…
Şimdi konuya geleyim;
Yerel Gözcü’de yazdıklarımı tekrarlayayım:
*- CHP Menemen’de sınıfta kaldı!
Önce birkaç CHP’ye oy verdiğini bildiğim tanıdığımdan ‘tebrik’ kutlamalarını öğrendim…
11 kişi ile birlikte çeşitli suçlamalarla tutuklu yargılanan ve görevden el çektirilen ‘bağımsız’ belediye başkanı Serdar Aksoy yerine, ‘Başkan vekili’ olarak görevi CHP’li kadın hukukçu Deniz Karakurt aldı.
Hemen her kesimin özellikle yandaş basının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Serdar Aksoy, ihbar ve şikâyetler sonucunda ‘Kesin ihraç talebi’ ile Yüksek Disiplin Kurulu’na verildi.
Tam ‘güle güle’ denilecekti ki, ‘Atılmaktansa istifa ederim, siyasette böyle bir kara lekeyi taşıyamam!’ diyerek partisinden istifasını verdi.
Ama yasalar ‘Belediye başkanına’ ya da üst yöneticilere bir üstünlük, dokunulmazlık tanımıyor ki, kendini mahkemede buldu…
‘Tuzağa düştüm, komploya uğradım’ gibi cümleler de onu kurtaramadı…
‘Haklı haksız’, ya da ‘suçlu suçsuz!’ demiyorum…
Mahkeme kararını verince konuyu derinlemesine irdelerim…
Ama gelelim günümüze…
Yani Aralık ayının birine…
*- Coşkusuz bir şekilde
Belirttiğim gibi internette gördüm…
Birkaç kişi ‘Hayırlı olsun’ diye Menemen’in yeni belediye başkanı Avukat Deniz Karakurt’u kutluyordu…
Biliyorsunuz, bizde ‘Gidene ağam, gelene paşam’ deme alışkanlığı vardır.
Koltuktan biri düşmeye görsün…
Ya da çoğu kişi ‘makam sarhoşu’ olur…
Ama söylenene göre; Avukat Deniz Karakurt çalışkanlğı ve dürüstlüğü ile tanınıyor…
Üstelik doğruya doğru, eğriye eğri diyen bir vatandaş…
Başkanın tam yetkisine sahip ‘Başkan Vekili’ olarak koltuğu oturacak…
*- Garanti yok!
CHP Menemen’de yıllardır en fazla oy alan parti…
Şu anda CHP’nin Menemen Belediye Meclisi’nde 16 üyesi bulunuyor.
En yakın rakibi AKP’nin 10 üyesi bulunuyor…
Yani ‘Başkan’ yerini dolduracak Başkan Vekili seçiminde su içinde seçimi alır değil mi?
Çünkü; ‘İYİ Parti’nin 3, MHP’nin ise Meclisteki temsilcisi iki üye…
İYİ Parti’de seçimlerde ‘millet’ ittifakında CHP’yi destekledi…
Üstelik CHP İl Başkanı ile İYİ Parti İzmir İl Başkanı da bu önemli seçim maddeli toplantıyı konuştular ve karara bağladılar.
En azından kamuoyu böyle düşünüyordu.
Siyasetle ilgilenenler bilir, ‘Sandıktan ne çıkacağını, açılmadan hiç kimse bilemez!’ denir…
Ama CHP’liler çok rahat…
Kim ne derse desin, tüm Meclisteki oyları toplasan 15 eder, CHP yine önde…
Kim korkar hain kurttan!
Ama kazın ayağı öyle mi?
Bu arada anımsatayım:
Önceki yerel seçimlerde CHP’liler birbirine girince Menderes Belediye Başkanlığı seçimini az farkla AKP Adayı Bülent Soylu isimli kişi almıştı…
Ama Mecliste, İstanbul’da olduğu gibi muhalefete düşen CHP önde idi.
Ama ne oldu?
Kapatılan bir nahiyenin CHP’li belediye başkanı AKP’ye geçiverdi…
Ne olmuştu?
O gece kendisine ‘Başkan vekilliği’ görevinin verileceği taahhüt edilmişti…
Koltuktan olmak, iktidarda olmak bazılarının ruhuna işlemiş olmalı…
Yine iyi anımsıyorum;
Bugüne kadar en fazla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığını yapan Aziz Kocaoğlu kendisine öyle büyük değer vermiş, aday olmasını ve seçilmesini sağladığı gibi büyük hizmetleri onun adına gerçekleştirmişti.
Daha çok örnek var…
Tabi şimdi ne ‘Soylu’ kaldı, ne de diğerleri…
*- Hayret ettim
Ve akşamki oylama sonucunu, yani seçim sonuçlarını açıklayayım…
Siz de benim gibi şaşırın ve hayretle karşılayın…
Siyasi danışma böyle olur…
Yakınlaşmayı da istediğiniz gibi yorumlayın…
16 üyeli CHP’ye 15 oy çıktı,
10 üyeli AKP’ye de 15 oy çıktı!
Bu nasıl oldu?
Büyük olasılıkla 3 İYİ Partili üye ile 2 MHP’li üye de oylarını ‘AKP lehine’ kullandılar..
Bir oy ise boş çıktı…
İlk akla gelen o boş oy, CHP’nin 16’ncı üyesinden geldi…
Herkes öyle düşünüyor ama ben şüphedeyim…
Büyük olasılıkla bu boş oy İYİ Partili üyelerden birinden de çıkabilir…
Çünkü benzer olaylara da çok rastladım…
İlk görüş ve düşünce yanlış olabiliyor…
Hata kimde?
Yakında ortaya çıkar…
Peki ne oldu?
Seçim ve oylama dört tur sürdü…
Bakıldı ki, durum değişmiyor, yasa gereği sonunda kuraya gidildi…
Ve CHP’li aday Av. Deniz Karakurt kurayı kazanarak, bildiğimiz ve söylediğimiz gibi ‘Menemen’in yeni Belediye Başkanı’ ilan edildi.
Böylece İzmir’de Balçova, Karaburun’dan ve Selçuk’tan sonra CHP’nin dördüncü kadın belediye başkanı oldu…
Eğer kur’a kaybedilseydi AKP çok daha az oy almasına rağmen Menemen Belediye Başkanlığını ele geçirecekti.
Menemen yakında yine ‘Kubilay’ sayesinde gündeme gelecek ama şimdi bu konuda çok değişik yorumları da okuyacağımızı düşünüyorum…
*- İyi ki iyi gözlemciler var
Rakamları gece yarısı, Yerel Gözcü’den, yazılarını keyifle okuduğum Artun Sucuoğlu’ndan aldım…
Kendisine şu notu geçtim:
CHP’nin burada bir kazancı yok!
Sırat köprüsünden geçtiler…
Demek ki, İYİ Parti ile ‘Millet ittifakı’ konusunda, tabanda bir çatlak var…
Birileri birilerini satıyor…
Ama az önce belirttim;
O boş oy ilk bakışta sanıldığı gibi bir CHP’li üyeye ait olmayabilir…
Ve yine kendi tespitlerine göre söyleyeyim:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e karşı bir tepki var…
O da bazı söylemleri milliyetçi olarak kendilerini tanıtanlar gibi parti içinde de bazı tepki yarattı.
Bu oylama ya da seçim CHP’li yöneticileri ya da birkaç sözü geçenlerin akıllarını başlarına almalarını sağlar umarım…
Ha sahi sakın HDP ya da Kürt seçmenlerin oylarına da ‘bizde’ diyerek bakmayın…
Şüphe insanı doğruya götürür…
Anketler değil…
*- Dayatma gücü nereden?
Yine bir anımsatma yapayım:
CHP ve İYİ Partililer grup kararlarına uyacak ve sorun çıkmayacaktı…
Böyle oldu mu?
Son dakikada öğrendiğime göre; CHP’li bir meclis üyesi de karara uymamış, ‘Ben başkan olacağım’ demiş…
Birileri birilerine herhalde söz verdi…
Ya da biri ‘Ben bildiğimi yaparım’ dedi…
Peki İYİ Parti ile CHP’de disiplin müessesesi çalıştırılacak mı?
Yoksa başka hesaplar mı olacak?
Bir garip ama gerçek iddia da var…
Kur’a torbada değil de, cam fanusta yapılmış….
‘Acaba seçim iptal edilir mi?’ diyenler de var…
Yine anımsatayım:
2019 seçimlerinde CHP Menemen Seciminden 18 meclis üyesi ile çıkmıştı.
Şimdiki rakam ise 15…
Acaba fabrika ayarlarına mı dönülecek?
Ya da birileri ‘Suç bende’ diyebilecek mi?
Sanmıyorum…
Herkes hayatından memnun, maaşından ya de işinden de…
Taban diyor ki;
Bu başkanlara, belediye meclis üyelerine referans olanlar hemen belirlensin, isimleri açıklansın istifa etmezlerse ettirilsinler…
GÜNCEL
*- ‘Lütfen bizi makama kabul edin!’
Sorunlarının dağ gibi biriktiğini söyleyen İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin, çözüm için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e ulaşmakta zorluk çektiklerini söyledi.
Başkan Laçin, ‘İçinde bulunduğumuz bu süreçte tek isteğimiz hem valimizin hem de Büyükşehir Belediye Başkanımızın bizi kabul edip dinlemesidir’ dedi.
Pandemi sürecinde tüm sektörlerin olduğu gibi sokaklarda hiçbir güvencesi olmadan çalışıp evine ekmek götürmek zorunda kalan sokak satıcılarının da zorda olduğunu kaydeden İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin hükümete ve yerel yöneticilere seslendi.
Ülkenin en önemli gündem maddesinin esnaflar ve ekonomi olduğunu açıklayan Laçin, ‘Siyasi partilerin liderleri ve milletvekilleri İzmir’de de içine düştüğümüz bu zor günlerde sorunlarımızla ilgilenip bizlere destek vermeyi sürdürmeli. Pandemi koşullarında ve depremde, ayrım gözetmeksizin tüm seyyar satıcılarımız belediyemizle elele yaşlılara ve yoksul yurttaşlarımızın yardıma koştu. Bugün de biz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve İzmir Valimiz Yavuz Selim Köşger’den bizlere destek olmasını istiyoruz’ diye konuştu.
*- ‘Lütfen bize kulak verin’
Laçin, şöyle konuştu:
‘Bu zor günlerde sorunlarımızı valimiz, belediye başkanımız, esnaf odaları ve esnaf derneklerinin başkanlarına aktarabilirsek sağduyulu, akılcı ve verimli çözümler bulacağımıza inanıyoruz.
Vergi mevzuatı ve belediyelerin yetkilileri sorunlarımızın çözümü için son derece uygun.
Sayın Valimiz ile belediye başkanımız lütfen bizim sesimize kulak versin. İzmirimiz için çözümler üretelim ki, evimize bir lokma ekmek paramızı, alnımızın teri ile götürme fırsatı bulalım.
*- Acil çözüm bekleyen 6 sorun
1- Seyyar satıcılar devlete vergi ödeyerek sosyal güvenlik sistemine dahil edilmeli ve güvencesiz çalışmaktan kurtulmalı.
2- Belediyelere işgaliye ücreti ödeyerek tahsis edilecek noktalarda tek tip araçlarla zabıta endişesi yaşamadan çalışılmalı.
3- E-belediye sistemi üzerinden bir modül oluşturularak seyyar esnafı bu modül üzerinden işlemlerini gerçekleştirebilmeli.
4- Her belediyede kurulacak Esnaf Masası aracılığıyla seyyar satıcıların sorunları giderilmeli.
5- Seyyar satıcıların ‘Oda’ kurabilmeleri sağlanmalı.
6- Kooparatif ve dernek üyeleriyle, vergiden muaf belgesi sahibi olan seyyar esnafa 2 bin liralık temel gelir kaybı desteği verilmeli.