İzmir günlerdir depremlerle uyanıyor…
Hemen herkes sosyal medyadan hem arkadaşlarına hem de dünyaya duyurdu…
Hemen herkes birbirine ‘geçmiş olsun!’ dileklerini iletti…
30 Ekim 2020’den bu yana İzmir gibi ülkemizin birçok kentinde insanlarımız adeta diken üstünde…
Sanıyorum ortaokulda idik..
‘Gül’ le ilgili bir kompozisyon yazmamızı istemişti Türkçe öğretmenimiz..
Hepimiz dikeninden ve sevgiliden söz etmiştik…
Ama sonuçta Türkiye çapında açılan bir yarışmada birinci gelenin, çok farklı düşünmüş biri olduğunu öğrendik!
O öğrenci, ‘Gülün dikenli olmasının farklı yanını ele almıştı!’
Ve anlatımına şöyle başlıyordu:
‘Allah gülü iyi ki dikenli yarattı!’
*- SEN NEDEN?
Bu arada ben de ekleyeyim:
Güle sormuşlar ‘Sen neden dikenlisin?’ diye…
Gerçekte bu soruyu çok yıllar önce Can Yücel sormuş, yazmış.,.
Ama size bazı ipuçları vereyim, belki daha faklı düşünmenize yardımcı olur…
Örnek yanıtlar:
‘Beni yalandan değil, gerçekten sevenler tutabilsin, diye!’
‘Tutanın elinde izim kalsın, diye!’
‘Tutmayı bilmeyenin canı yansın, diye!’
‘Meyil verirsem, adım Tunç olur, diye!’
Aslında; sevginin büyük bir fedakârlık olduğunun en basit örneğin her halde güldür…
- TERS AÇIDAN
Depremden, dikene, oradan güle ve bazı gül ile ilgili deyişlere girdim…
Çünkü; depremi bu gün en güzel anlatanın Nermin Cengiz öğretmen olduğunu düşünüyorum da bunun için…
Bakın yılların öğretmeni Nermin Cengiz ‘depremi’ nasıl belirtmiş:
‘Deprem İzmir'e yerleşti.
Tabii ki İzmir her yönüyle yaşanacak bir şehir.
Deprem de bunun farkını anladı.
Terk edemiyor İzmir'i.’
- ÖLÜYORUZ!
Şimdi hayatın bir başka gerçeğine dönmek istiyorum…
Ekonomiden, çarşıdan pazardan tuzu kurulardan söz edecektim…
Ama ben ‘günün gerçeğini’ anlatması için sözü İzmirli ünlü şovmen ‘Mikrop Hikmet’e ‘’Durmuş) veriyorum:
‘Ölüyoruz!
Yine bir Acı haber daha vermenin üzüntüsünü yaşıyorum...
İzmir Buca'da yaşayan ve Pandemiden dolayı kısıtlamalar nedeniyle neredeyse 1 yıldır işsiz olan 2 çocuk babası Müzisyen Erdem Topuz İntahar ederek yaşamına son vermiş…
Bu süreçte birçok insan evine ekmek aş götüremiyor ve ailesine bakamıyor!
ÇARESİZLİK içerisindeler.
KRT'den Mutluhan Yıldız'ın haberine göre, dün İzmir Buca'da yaşayan 2 çocuk babası müzisyen Erdem Topuz evinde intihar ederek yaşamına son verdi...
Mekânı Cennet olsun…
Alkışladığınız Değer verdiğiniz Müzisyen Sanatçı dostlarınız tanıdıklarınız varsa Lütfen arayıp sorun....
Çok çok çok üzgünüm…’
Bakalım buna ne diyecekler?
***
GÜNCEL:
- ÇOK ETKİLENMİŞ
Hep belirli kişiler açıklama yaparak görüşlerini bildirecek değil ya!
Sıradan bir vatandaş Mehmet Şakir Başak da, kalemi eline almış,
“Bireyler Gider, İlkeler Kalır!” diyerek, CHP’DEN ayrılan milletvekilleri hakkında görüşlerini uzun uzun anlatmış…
Bence önemli olan vatandaşın ve de bir partiye gönül ve oy verenlerin düşüncesi aynen Mehmet Şakir Başak gibi..
Çok uzun yazıyı mümkün olduğunca kısaltmaya çalıştığımı da belirteyim:
*
İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'yle birlikte istifasını sunan Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy ve Yalova Milletvekili Özcan Özel cumhuriyet değerlerine zarar vermektedirler.
Bu, bir Atatürkçü ve bir vatanperverin yapmayacağı bir harekettir.
Bu hareket, gerici ve yobaz anlayışın ekmeğine yağ sürmüştür.
Elbette eksiklerimiz vardır.
Elbette eleştirilebiliriz.
Ancak yeri geldiğinde özeleştirimizi yapmasını da biliriz. Önemli olan partimizin kurucu değerlerinden aldığı ve Atatürk'ün bize miras bıraktığı birlik ve beraberlik ruhuna sahip olalım.
97 yıllık Cumhuriyet tarihinde uzun bir dönem iktidarda bulunmamış bir parti olmamıza rağmen sevgi, saygı, bağlılık ve ilkelerimiz bu koca çınarı ayakta tutmuştur. Meselemiz bu mücadele ruhuyla cumhuriyetin meşalesini geleceğe taşımaktır.
- RUHU ve ÖZ GÜCÜ…
Kendisini '29 Ekim Gücü' olarak nitelendirip lanse edenler 29 Ekim'in ruhunu da anlayıp kavrayamamışlardır.
Biz CHP'liler olarak zaten 23 Temmuz 1919'daki Erzurum Kongresinin, 4 Eylül 1919'daki Sivas Kongresinin iradesi, 19 Mayıs 1919'da ise Samsun'a çıkan isyankar ve aykırı ruha sahip olan Mustafa Kemal'in ruhu ve öz gücüyüz.
Cumhuriyet Halk Partisi işte zaten bu ruh, bu güç ve irade demektir.
- ATEŞ PARÇALARI
Partimizden istifa eden bu üç milletvekilinin açıklamaları aydınlık bir gelecek yaratma ve ülkemizi içinde bulunduğu buhrandan kurtarma mücadelesi veren partimizin kadrolarına ve örgütlerine de saygısızlıktır.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün üyeleri öz evlatlarıdır.
Kendisini ‘ateş parçası’ olarak lanse eden İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin örgütümüzden bîhaber olduğu için partimizde ‘nice ateş parçası’ olduğundan da habersiz.
Yaptığı açıklamasından da anlaşılacağı gibi CHP örgütünü ötekileştiren yaklaşımı partimizin yaklaşımıyla zaten bağdaşmamaktadır.
Partimiz köklerini Cumhuriyet değerlerinden ve Mustafa Kemal Atatürk'ten almaktadır.
Atatürk'ün anlayışı herkesi kucaklayan ve kucaklaştıran, ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü savunan bir anlayıştır.
- KUCAKLAŞMA ZAMANI
Bu anlayış çerçevesinde Cumhuriyet Halk Partililer önce birbirlerini kucaklar ve ötekileştirmez, eksiklerini özeleştiri yaparak tamamlar, ülkemizin muasır medeniyetlere yükseltme hedefine bir ve bütün olarak koşar.
Ancak Çelebi, bu yaklaşımda olması gerekirken örgütümüzün mücadelesi, yurttaşlarımızın oylarıyla seçildiği makamdan Cumhuriyet Halk Partisi'nde mücadele eden Atatürkçüleri eleştirerek ve ötekileştirerek istifa ediyor.
İşte kullanmış olduğu bu dil, siyasette yıllardır gördüğümüz bireysel menfaat peşinde koşan ve kendi siyasi ikballerini var etmeye çalışanların kullandığı dilden farklı değildir.
- SAMİMİ DEĞİL
Açıklamasında demokrasiyi ağzından düşürmeyen Çelebi, milletvekili sıralamasına genel merkezin kararıyla alındığında ‘Ben istemem demokratik değil.’ demedi.
Parti içi demokrasinin önemini de savunmuş olsaydı, örgütümüzün demokrasi kültürüne saygı duymuş olsaydı, demokrasi konusunda söylediklerinde samimi olduğunu düşünürdük.
Demokrasi yeri geldiğinde bir hakkı elde ederken başkalarının ve yol arkadaşlarının da hakkını gözetmek ve savunmak, adaletli olmak, hakkı olmadığı bir şeye itiraz etmek anlamına da gelir.
Demokrasiyi savunduğunu düşünen Çelebi, konu kendisi ve siyasi ikballeri olunca bu yaklaşımdan oldukça uzaktır.
Pratiğini parti içinde uygulamamış birisinin derin çelişkiler içinde olduğu açıktır.
- HİÇ BİR PARTİDE YOK
Mevcut bütün siyasi partilerin içinde demokrasiden söz edilecekse CHP de uygulanan demokrasi ve fikir özgürlüğü hiç bir partide olmadığı kadar vardır. Tabi ki eksik yanları olabilir.
Ancak bu eksiklerin tamamlanması için seçim kanunu ve siyasi partiler yasasının değişmesi gerekmektedir.
Onun içinde TBMM parlamentosunda milletvekili çoğunluğuna sahip olmak gerekiyor.
Bu tür kişilerin Atatürkçü düşünceden bahsetmesi de ayrı bir sakatlıktır. Bu sakat düşünce ve yıllarca kendi düşüncelerini Atatürk'ün düşünceleriymiş gibi lanse edenler nedeniyle ne yazık ki Mustafa Kemal Atatürk de zarar görmüştür.
Bu tür kişilere gerçek Atatürkçüler denemez
- İZMİR VALİLİĞİ’NİN ‘EĞRİDERE HEYELANI’ HAKKINDA AÇIKLAMASI
‘Eğridere köyündeki heyelan sonrasında 1 Nisan 2019 tarihli 49859 sayılı Valilik Oluru ile Genel hayata etkililik oluru alınmıştır.
Heyelan alanı 26.06.2019 tarih ve 2019/1232 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Afete Maruz Bölge ilan edilmiştir
Heyelan nedeniyle hak sahiplerine yapılacak toplamda 34 konut 33 ahırın hak sahipliği komisyon kararı 21.10.2019 tarihli ve 155744 sayılı yazı ile AFAD Başkanlığı tarafından onaylanmıştır.
Yapılacak yapılara ait yer seçimi yapılmış olup, jeolojik ve jeoteknik etüt raporları ve halihazır harita yapımı çalışmaları tamamlanmıştır.
İmar planı çalışmaları AFAD Başkanlığı tarafından onaylanmak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesine gönderilmiştir. Büyükşehir Belediyesince onaylandıktan sonra imar uygulaması yapılıp inşaat aşamasına geçilecektir.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından 16 aileye kira yardımları yapılmış olup; aileler 2021 yılı sonuna kadar yardımlardan faydalanmaya devam edeceklerdir. ‘
- BUCA Belediyesi’nden AÇIKLAMA
‘Bugün sabah saatlerinde, münferit bir olayın yaşandığını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.
Disiplin suçu nedeniyle iş akdi feshedilen, belediyemiz şirketi eski çalışanlarından Ö.A. isimli şahıs, Park ve Bahçeler Müdürlüğü Şantiyesi Ek Hizmet Binamıza dışarıdan silahlı saldırıda bulunmuştur. Mesai saatleri dışında gerçekleşen olayda herhangi bir can kaybı ve fiziksel yaralanma meydana gelmemiştir.
Yaşanan üzücü olay sonrası emniyet yetkileri olaya müdahale edip, söz konusu şahısla ilgili işlem başlatmıştır. Konu, yargıya intikal ettiği için şu aşamada ek bir açıklama yapılamamaktadır.
Şunu önemle vurgulamak isteriz ki, emniyet birimleri ve adli mercilerle iş birliği içinde hukuksal sürecin el verdiği tüm bilgiler kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılacaktır.’